Özellikle son zamanlarda büyük artış gösteren ikinci el otomobil satışlarında yapılan sahtekarlıkların sayısı da git gide artıyor. Sıfır otomobillerin fiyatının her geçen gün artması bu durumda önemli bir rol oynuyor. Hal böyle olunca dolandırıcılar da her geçen gün farklı bir yöntem ile karşımıza çıkıyor. Son olarak araçlarda kusurları gizleyen ya da göremeyen ekspertizler hakkında kritik açıklamalar geldi. Uzmanlar araç alım ve satımlarında ekspertiz seçiminin önemini vurguluyor.

Ekspertiz uzmanı Avni Doğan; “Ekspertiz raporu yaptırılacak yerin TSE belgesi var mı, kurumsal mı buna dikkat etmek lazım. TSE belgesini devlet veriyor. Eğer TSE belgesi yoksa orada muhatap bulamazsınız. Ekspertiz raporlarının ön yüzünde TSE belgesinin numarası yazıyor. Bunu sorgulatırsınız, eğer onayı varsa görürsünüz. Bununla ilgili çok fazla mağdur insan var. Ekspertiz yaptırıyor, sahte belge veriyorlar, ondan sonra bu insanlar problem yaşıyor. Bunun önüne geçmenin tek yolu kurumsal yerlerden rapor aldırmak. Onun dışındaki bir yerde yaptırırsanız muhatap bulamazsınız" dedi.

Uzman Doğan "Alıcılar, satın alacakları bir aracın kilometre durumunu HGS üzerinden kontrol edebilirler. Aracın servis geçmişine baktırıp kilometreden o şekilde emin olabilirler. Değişen parçalar için de gerçekten işini iyi yapan eksperlere gidebilirler. Yetkili servisler özellikle kapsamlı bir ekspertiz yapabiliyorlar, en garanti yolu bu. Aracının 150 bin km'de ve komple tüm bakımını yaptığını iddia eden biri geliyor ancak söylediği gibi olmadığını motoruna baktığımda anlayabiliyorum. 'Arabada değişme yok' deniyor, değişen parça çıkıyor. Hatta önden kazalı bir aracın, arkadan kazalı bir araçla kesilip birleştirildiğine bile şahit olabiliyoruz. İşte bu ve bunun gibi tüm sorunların önüne geçmek için kapsamlı bir ekspertiz taramasının yapılması gerekiyor" diye konuştu.