Tweet |
Eğitim, Öğrenci ve DEHB Koçu Elgiz Henden, aşırı hareketli her çocuğa hiperaktif denilemeyeceğini, birçok ailenin bu konuda yanılgı içinde olduğunu belirtti.
Henden, hareketlilik ve DEHB farkı hakkında şunları kaydetti: “Hareket ve dikkat bozukluğu çocuğun yapısında, doğasında zaten vardır. Bizim aile yapımızda bazı anne ve babalar çocuklarına karşı gereğinden fazla titiz ve dikkatli. Hatta çocuklarının iyiliği için kendilerini her konuda uzman ilan eden anne ve babalar epey fazla sayıda. Aslında hepimizde az ya da çok bu eğilim vardır. Çocuk hafif üşütmüştür, “Aman grip oldu” deriz. Hareketli ya da dikkati dağınık çocuklara da “hiperaktif” teşhisi koyan anne baba sayısı da epey fazla. Ancak DEHB’den etkilenen çocuk sayısı %3-5 arasında değişiyor. Yani her 20-30 çocuktan birinde DEHB var. Aslında DEHB çocuğun, ailenin sorunu olmaktan cok toplumun bir sorunudur. DEHB hakkında ne kadar bilinçlenirsek, bu konuda çocuklara destek olmak o kadar kolay olacaktır.”
DEHB tedavisi
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun tedavisinde tıbbi desteğin yanı sıra koçluğun önemine de değinen Henden, şunları belirtti: “ DEHB’yi tedavi etmek istiyorsanız, tıpkı teşhiste olduğu gibi tek bir nokta üzerine odaklanmamak gerekiyor. Bir taraftan tıbbi tedavi süreci yürütülürken, eğitimde davranış desteği alınmasında da büyük fayda var. Çünkü çocuk, koçuyla birlikte güçlü yanlarını, yeteneklerini, öz farkındalığını ve kişisel güçlenmesini artıran araç ve yeni öğrenmeleri keşfediyor. Koçluk gençlere DEHB’den kaynaklanan zorlukları aşması, organize olması, samanı iyi kullanması, davranışlarını kontrol etmeye çalışması için beceriler kazandırmaya yönelik bir süreç.”